Ayvacık Bayan Masör – Mutlu Son
Ayvacık Bayan Masör – Mutlu Son
Ayvacık Bayan Masör – Mutlu Son Farklı yönleri gösteren uçlarıysa o hoş ayrımlarını belirliyordu. Aşağıya doğru inen nefis göbeği, aşağı doğru çekilip iki dolgun ve etli bacağı arasında utangaçça sığınak arayan, bu nedenle de güç fark edilebilen bir çizgiyle sonlanıyordu. O enfes çıkıntıyı kaplayan kıvırcık tüyler, samur kürk şeklinde parlıyordu. Kısacası Polly, kadın güzelliğini tuvale aktaracak bir ressamın, kendisine çıplaklığın en içten gururu ve görkemiyle modellik etmesi için ardında koşacağı bir mevzudu.
Genç İtalyan, ölmekte olan bir keşişi bile tutuşturacak böylesi bir güzellik karşısında kendinden geçmiş görünüyordu. Polly onun arzusuna nazaran dönüp durdukça arzulu gözleri genç kızı yiyip bitiriyordu. Elleri de bu şenlikten geri kalmadı ve zevk arayışıyla, Polly’nin zevkin en mükemmelini verme ayrıcalığına haiz gövdesinin her yerinde, her noktasında gezinmeye başladı. Bu arada gencin önünde, gömleğinin altındaki şişkinliği, perde gerisinde meydana gelenleri gösteren çıkıntıyı fark etmemek olanaksızdı. Delikanlı az sonrasında gömleğini sıyırıp çıkardı ve böylece çıplaklıkta birbirlerinden aşağı kalır yanları kalmadı.
Ayvacık Bayan Masör – Mutlu Son
Ayvacık Bayan Masör – Mutlu Son Phoebe’nin tahminine bakılırsa yirmi ikisindeydi bu genç. Uzun ve kaslı vücudu güzelce şekillenmiş, güçlü güçlü, geniş omuzlu ve göğüslüydü. Yüzü pek dikkat çekici değildi. Eski Romalılara özgü bir burun, büyük kara parıltılı gözleri ve kırmızı yanakları ona ayrı bir çekicilik katıyordu çünkü teni, koyu boz renkten değilse bile beyazlıktan uzaktı. Sarışındı fakat pırıl, pırıl duruluktaki teni yaldızlı esmerlikteydi. Bağlamak için çok kısa olan saçları, minik dalgalı kıvrımlarla ensesine dökülüyordu. Göğsünde güç ve erkekliği simgelercesine süsleyen birkaç tüy vardı. Kasıklarından göbeğine dek yayılan sık, kıvırcık tüylerinin ara-sındansa muhteşem varlığı dimdik yükseliyordu. O an gaslımün önünde duran minik, narin noktaya duyduğum acıma yüzünden büyüklüğünden ürktüm. Delikanlı gömleğini çıkarır çıkarmaz Polly’i usulca yatağa itmiş, yatak da bu gönüllü düşüşü rahatça kabul etmişti.
Bacakları ardına kadar açıldı ve aralarındaki o al merkezli nokta gözlerimizin önüne serildi. Guido’nun fırça vuruşuyla bile canlılığına ve inceliğine asla erişemeyeceği tatlı bir minyatürdeki o ufak yakut çizgi tüm görkemıyla parlıyordu. Bunun üzerine, Phoebe beni hafifçe dürtüp fısıldadı. “Seninkinin bundan daha mı minik bulunduğunu düşünüyordun?” diye sordu. Oysa ben tüm dikkatimi gördüklerime yöneltmiş, onlarla çevrelenmiştim. Ona cevap verecek durumda değildim. O zamana dek genç İtalyan, Polly’nın duruşunu yatakta yan yatıştan boylu boyunca uzanmaya kadar değiştirmişti. Bacakları her pozisyonda açıktı ve hedeflediği nokta şimdi tam önündeydi. Parça, parça olacağını organize ettiğim narin kurban ise onu reddediyor gibi görünmüyordu. Yattığı yerden, yukarı doğru gülümseyerek bakıyordu.
Son yorumlar