Ayvacık Mutlu Son
Ayvacık Mutlu Son
Ah, Miranda, babalık duygusu harika bir ÅŸey. Kollarımda tutunca…senin de bunun iyi mi bir duygu bulunduÄŸunu bilmeni istedim.” Ayvacık Mutlu Son “Annelik duygusuna çok benziyordur sanırım, ” dedi zekice. Turner iÅŸaret parmağıyla onun dudaklarına dokundu. “İzin ver hikâyemi bitireyim. Çocukları olan arkadaÅŸlarım var, insanın kendi kanının ve canının Ayvacık Mutlu Son bir parçası olarak yeni bir cana haiz olmasının ne kadar güzel bir duygu olduÄŸunu söyleyip dururlardı. Fakat ben – ” BoÄŸazını temizledi. “Ben fark ettim ki, onu benim bir parçam olduÄŸu için deÄŸil, senin bir parçan olduÄŸundan sevdim.” Miranda’nın gözleri yaÅŸlarla doldu. “Ah, Turner.”
“Hayır, bırak bitireyim. Ben seni hak edecek ne yapmış oldum yahut ne söyledim bilmiyorum Miranda
Ayvacık Mutlu Son
, fakat artık benimsin ve gitmene asla izin vermeyeceÄŸim. Seni öylesine çok seviyorum ki.” yutkundu, kelimeleri boÄŸazına dizilir benzer biçimde olmuÅŸtu. “Öylesine çok.” “Ah, Turner, ben de seni seviyorum. Bunu biliyorsun zaten, deÄŸil mi?” Turner başını salladı. “Bunun için sana teÅŸekkür ediyorum. Åžimdiye kadar almış olduÄŸum en kıymetli armaÄŸan bu.” “hepimiz hakkaten mutlu olacağız, öyle deÄŸil mi?” dedi Miranda titrek bir gülümsemeyle. “Kelimeler yetmez, aÅŸkım, kelimeler yetmez.” “BaÅŸka çocuÄŸumuz olacak mı?” Turner ciddileÅŸti. “EÄŸer bana bir daha aynı korkuyu yaÅŸatmayacaksan.
Ek olarak çocuktan korunmanın en iyi yolu birbirimizden kaçınmaktır ve ben bunu baÅŸarabileceÄŸimi zannetmiyorum.” Miranda kızardıAyvacık Mutlu Son ama gene de, “İyi” dedi. EÄŸildi ve onu tutkuyla öptü. “Dinlenmene izin vermem gerekiyor, ” dedi, gönülsüzce Miranda’dan ayrılırken. “Hayır, hayır. Lütfen gitme. Bitkin deÄŸilim.” “kararlı misin?” İnsanın birini bu kadar derinden sevmesi ne katıksız bir mutluluktu. “Evet, inanırım. Fakat bana bir ÅŸey getirmeni isterim. Sakıncası var mı?” “normal olarak yok. Nedir getireceÄŸim?” Parmağıyla iÅŸaret etti. “Oturma odasında masamın üzerinde ipek kaplı bir kutu var. İçinde de bir anahtar.” Turner kuÅŸkuyla kaÅŸlarını kaldırdı ve Miranda’nın söylediklerini yaptı. “YeÅŸil kutu mu?” diye odadan seslendi. “Evet.” Yatak odasına döndüğünde elindeki anahtarı kaldırdı, “Buyur.” “İyi. Åžimdi yine masama git, en alt çekmecede daha büyük tahta bir kutu bulacaksın.”
Son yorumlar